OTELLERDE GECEN 12 YIL
OCAKBAŞI tabir edilen havuzlu meyhanenin iç tarafında tavana monte edilmiş bir sandal dekoru vardı. Üzerinde aynen şöyle yazıyordu:
İçelim abu hayatı neşe verir bedene
Mevlam rahmet eylesin rakıyı icat edene
Artsin eksilmesin, taşsın Dökülmesin
Allah kimseyi meyhanesiz memlekete düşürmesin....
İşte bu dekorun altındaki masada Müslüm Gürses oturmuş kendi kendine içiyor, kendi tabiriyle efkâr dağıtıyordu.
Peşpeşe çevirdiği filmler ve yaptığı plaklarla adını duyuran Müslüm Gürses, 1950 yılında Urfa'nın Fistıközü Köyü'nde doğmuş. Rençberlik yapan ailesi sonra Adana'ya taşınmış. Küçük Gürses, bir yandan ilkokulu bitirmeye, bir yandan da bir terzi yanında çıraklık yapıp hayatını kazanmaya başlamış. İlkokulu bitirdiği gün de bir başka imtihana girmiş. Bir şarkı yarışması imiş bu. Yarışmada birinci seçilmiş. Sonra Adana Halkevi'nde müzik çalışmalarına devam eder Müslüm Gürses. 15 yaşında TRT'nin açtığı Sınavı kazanır ve 4 yıl da Adana Radyosu'nda müzik çalışmalarını sürdürür. 600 lira karşılığında Sevda Yüklü Kervanlar adlı ilk plağını doldurur. Bu ilk plak yüzbinlerce satar. Şirket sahibi onu uçakla Adana'dan İstanbul'a getirir. İkinci plak Özür Diliyorum Senden birinciden de fazla satar. Fakat satılan plaklar Gürses'in şansını açacağına kapatır. Önce radyoevini bırakır. Sonra ekonomik nedenler yüzünden, gecede 100 lira karşılığında gece kulüplerinde şarkılar söylemeye başlar. Bu arada Aydın Cargürgen adlı bir müzisyen elinden tutar, «Senin yerin buralar değil. İstanbul'a gelmelisin der. İstanbul’a geliş gidişler periyodik şekilde sürer gider.
Ve 12 yıl boyunca hiç evi olmaz. Onun mekânı hep otel odalarıdır. İki yıl önce doldurduğu Ölürsem Kabrime Gelme istemem isyankâr, Bağrıyanık, Esrarlı Gözler gibi şarkıları hasılat rekorları kırar. Şimdiye kadar 15 film çeviren Müslüm Gürses, Yarınımdan ümidim yok, tek güvencem sesim da bana şimdilik yetiyor. Bir ekmek bir hırka tam bir derviş gibi otel odalarında yaşayıp gidiyoruz. Ne yapayım ben de böyle mutlu oluyorum diyor.